Memlük Sanatının Taş Dantelası: Kayıtbay Camii ve Türbesi

Mısır’ın başkenti Kahire’nin en etkileyleyici ve en ruhani mekanlarından biri olan Kuzey Mezarlığı’nın (Ölüler Şehri) kalbinde, diğer anıt mezarların arasında, kusursuz oranları ve adeta bir dantel gibi işlenmiş taş yüzeyleriyle parlayan bir yapı bulunur: Sultan Kayıtbay Külliyesi. Sultan Hasan Camii’nin ezici gücü ve anıtsallığının aksine, bu eser Memlük sanatının son dönemindeki zarafetini, inceliğini ve teknik mükemmelliğini yansıtan, adeta bir mücevher kutusu gibi tasarlanmış bir başyapıttır. Üzeri tamamen oyma desenlerle kaplı taş kubbesi ve zarif minaresiyle bu yapı, sadece Mısır’ın değil, tüm İslam sanatının en estetik eserlerinden biri olarak kabul edilir.

Bir Sultanın Sanat Aşkı

Kayıtbay Külliyesi, Memlük Sultanlığı’nın son parlak dönemini simgeleyen, uzun ve istikrarlı bir saltanat süren Çerkes kökenli Sultan el-Eşref Kayıtbay tarafından 1472-1474 yılları arasında inşa ettirilmiştir. Sultan Kayıtbay, imparatorluğun dört bir yanında yaptırdığı onlarca mimari eserle, hanedanın en büyük sanat hamilerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Onun imzasını taşıyan yapılar içinde en ünlüsü ve en mükemmeli ise, kendi ebedi istirahatgâhı olarak tasarlattığı bu cenaze külliyesidir. Bu kompleks, sadece bir türbe değil; aynı zamanda bir cami-medrese, bir sebil (halka su dağıtılan yer) ve bir kuttâbı (çocukların Kuran okuduğu okul) da içeren, küçük ama son derece işlevsel bir yapı topluluğudur.

Zarafetin Mimarisi

Kayıtbay Külliyesi’nin mimarisi, büyük ölçekten çok, kusursuz oran, denge ve yüzey bezemesinin zenginliği üzerine kuruludur.

Taş Oymacılığının Şaheseri: Kubbe: Külliyenin en nefes kesici ve en ünlü unsuru, türbenin üzerini örten taş kubbesidir. Diğer camilerdeki gibi düz veya yivli olmak yerine, bu kubbenin tüm dış yüzeyi, birbiriyle kesişen geometrik yıldız desenleri ve bu desenlerin arasına yerleştirilmiş kıvrımlı bitkisel motiflerle (arabeskler) tamamen oyularak bezenmiştir. Güneş ışığının gün içindeki hareketine göre sürekli farklı bir gölge oyunu yaratan bu taş dantelası, Memlük taş ustalarının ulaştığı zirveyi gösterir.

Göğe Yükselen Zarafet: Minare: Kubbeyle mükemmel bir uyum içinde yükselen üç katmanlı, ince ve zarif minare, yapının bir diğer mücevheridir. Her katmanı farklı bezemelerle süslenmiş olan minare, külliyenin genelindeki denge ve zarafet anlayışını tamamlar. Kubbe ve minarenin oluşturduğu ikili siluet, Kahire’nin en tanınmış mimari manzaralarından biridir.

İç Mekânın Zenginliği: Külliyenin içi, dışı kadar etkileyicidir. Rengarenk mermerlerle döşenmiş zeminler, vitraylı alçı pencerelerden (revzen-i menkuş) süzülen renkli ışıklar, sedef ve fildişi kakmalı ahşap minber ve kürsü (kündekârî), yaldızlı ve boyalı ahşap tavanlar, ziyaretçiyi bir sarayın içindeymiş gibi hissettiren zengin bir atmosfer yaratır.

Kahire’nin Ölüler Şehri’ndeki Yeri

Burci Memlük Üslubunun Zirvesi: Kayıtbay Külliyesi, Memlüklerin son dönemi olan “Burci (Çerkes) Memlükleri” mimarisinin en olgun, en dengeli ve en zarif başyapıtı olarak kabul edilir.

Bir Ulusun Simgesi: Yapının mimari mükemmelliği ve estetik değeri, onu modern Mısır’ın da en önemli sembollerinden biri yapmıştır. Külliyenin resmi, Mısır’ın bir liralık banknotunun üzerinde yer almaktadır.

“Çölün İncisi”: Tarihi mezarlığın ortasındaki konumu ve eşsiz güzelliği nedeniyle, sanat tarihçileri ve gezginler tarafından sıkça “çölün incisi” olarak nitelendirilmiştir.

Sultan Kayıtbay Külliyesi, mimari büyüklüğün sadece devasa boyutlarla değil, aynı zamanda kusursuz oranlar ve nefes kesen detaylarla da elde edilebileceğinin en parlak kanıtıdır. O, bir hanedanın son demlerindeki sanat dehasını yansıtan, Kahire’nin en değerli taşlarından biridir.