Kemeraltı’nın Süslü Mücevheri: İzmir Salepçioğlu Camii
İzmir’in asırlık ticaret ve yaşam merkezi olan Kemeraltı Çarşısı’nın cıvıl cıvıl karmaşası içinde, adeta bir mücevher kutusu gibi parlayan, zarif ve süslü bir yapı ziyaretçilerini karşılar: Salepçioğlu Camii. Bir sultan tarafından değil, şehrin zengin ve hayırsever bir beyefendisi tarafından yaptırılan bu eser, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başı Osmanlı mimarisinin eklektik (karma) zevkini, İzmir’in kozmopolit ve dinamik ruhuyla birleştiren eşsiz bir örnektir. Dükkanların üzerine kurulmuş mimarisi ve zengin iç bezemeleriyle, çarşının hem ticari hem de manevi hayatının tam merkezinde yer alır.
Bir İzmir Beyefendisinin Şehre Armağanı
Cami, adını banisi olan, dönemin İzmir’in önde gelen zenginlerinden Salepçioğlu Hacı Ahmed Efendi’den alır. İnşaatına 1897’de başlanan ve uzun bir çalışmanın ardından 1905 yılında ibadete açılan bu yapı, Sultan II. Abdülhamid döneminin sonlarına tarihlenir. Salepçioğlu Hacı Ahmed Efendi, bu eseri sadece bir cami olarak değil; aynı zamanda altında bir medrese, dükkanlar ve yanında bir sebil içeren küçük bir külliye olarak tasarlatmıştır. Bu, İstanbul’daki büyük sultan külliyeleri geleneğinin, bir liman şehrindeki zengin bir tüccar eliyle, daha mütevazı ama bir o kadar da işlevsel bir şekilde devam ettirilmesidir.
Mimaride Eklektik Bir Zarafet
Salepçioğlu Camii’nin mimarisi, belirli bir üsluba bağlı kalmadan, dönemin popüler akımları olan Barok, Rokoko, Ampir ve Neo-Klasik stillerden ilham alan eklektik bir anlayışı yansıtır.
Çarşının Üstündeki Mabet: Caminin en özgün mimari çözümü, Kemeraltı’nın sıkışık dokusuna uyum sağlamak için ana ibadet mekanının, dükkanlar ve medrese odalarından oluşan bir alt katın üzerine, yüksek bir platformda inşa edilmiş olmasıdır. Bu tasarım, camiye hem daha heybetli bir görünüm kazandırmış hem de alt katındaki birimlerden elde edilen kira gelirleriyle caminin masraflarının karşılanmasını sağlamıştır.
Zengin Malzeme ve Süsleme: Caminin dış cephesinde gri ve pembe tonlarındaki mermer ve taşların bir arada kullanılması, yapıya renkli ve hareketli bir görünüm verir. Pencerelerin etrafındaki bitkisel motifli taş oymaları, dönemin süsleme zevkini yansıtır.
Göz Alıcı İç Mekân: Caminin dışındaki hareketlilik, iç mekânda yerini göz alıcı bir renk ve desen cümbüşüne bırakır. Kubbenin, pandantiflerin ve duvarların tamamını kaplayan zengin kalem işi bezemeler, adeta bir renk bahçesini andırır. Özellikle kubbe içindeki Barok ve Rokoko tarzı süslemeler, mermer mihrap ve minber ile ahşap kadınlar mahfili, dönemin usta zanaatkârlarının elinden çıktığını belli eder.
İzmir’in Ticari Kalbindeki Yeri
Mükemmel Bir “Çarşı Camii”: Salepçioğlu Camii, mimari tasarımı ve fonksiyonuyla tam bir “çarşı camisi”dir. Altındaki dükkanlarla çarşının ticari hayatıyla bütünleşirken, üst katındaki ibadet mekanıyla esnafın ve ziyaretçilerin manevi sığınağı olur.
Geç Dönem Osmanlı Sanatının Ege’deki Temsilcisi: İstanbul dışında, geç dönem Osmanlı eklektik mimarisinin bu denli kaliteli ve iyi korunmuş örneklerinden biridir. İmparatorluk başkentindeki sanat akımlarının, Ege’nin en önemli liman kentine nasıl ulaştığını ve yerel zenginler tarafından nasıl benimsendiğini gösterir.
Kemeraltı’nın Sembolü: Tarihi çarşının en bilinen ve en sevilen yapılarından biri olarak, Kemeraltı’nın siluetinin ve kimliğinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Salepçioğlu Camii, Kemeraltı’nın hareketli ve gürültülü atmosferi içinde, sizi bir anda 20. yüzyıl başının zarif ve süslü dünyasına taşıyan, İzmir’in hayırsever ruhunu ve kozmopolit estetiğini yansıtan saklı bir hazinedir.
Konum
Konak (Kemeraltı), İzmir, Türkiye
İnşa Yılı
1905 (İnşaat başlangıcı 1897), Salepçioğlu Hacı Ahmed Efendi tarafından.
Mimar
Mimarının kim olduğu bilinmemektedir.
İlginç Bilgi
İzmir'in en hareketli ticaret merkezi olan Kemeraltı Çarşısı'nın dokusuna uygun olarak, caminin ana ibadet mekanı dükkanlar ve bir medresenin üzerinde, yüksek bir platformda inşa edilmiştir. Bu, onu hem bir ibadethane hem de bir ticaret ve ilim merkezi yapan özgün bir tasarımdır.
Ziyaret Saatleri
Cami, ibadete açık olduğundan namaz vakitleri haricinde her gün ücretsiz olarak ziyaret edilebilir. Tarihi Kemeraltı Çarşısı'nın içinde yer alması nedeniyle oldukça merkezi ve hareketli bir konumdadır.