Seyhan’ın Kıyısındaki Modern Şaheser: Adana Sabancı Merkez Camii

Adana’da, tarihi Taşköprü’nün yanı başında, Seyhan Nehri’nin sularına görkemli bir yansıma bırakan Sabancı Merkez Camii, sadece bir ibadethane değil; aynı zamanda modern Türkiye’nin, kendi köklerinden ve Klasik Osmanlı mimarisinden aldığı ilhamla ne denli anıtsal eserler ortaya koyabileceğinin en parlak kanıtıdır. Mimar Sinan’ın dehasına ve İstanbul’un selatin camilerine bir selam duruşu niteliğindeki bu yapı, altı zarif minaresi, devasa kubbesi ve nehir kenarındaki eşsiz konumuyla, Adana’nın ve tüm Çukurova’nın siluetine vurulmuş en güçlü ve en yeni imzadır.

Bir Şehrin ve Bir Ailenin Ortak Eseri

Adana’ya yakışır büyüklükte bir cami inşa etme fikri, ilk olarak Türkiye Diyanet Vakfı ve Adana halkının girişimiyle hayata geçirilmiştir. 1988’de temeli atılan ve halkın bağışlarıyla inşaatı başlayan cami, projenin büyüklüğü nedeniyle bir süre sonra finansal desteğe ihtiyaç duymuştur. Bu noktada, Türkiye’nin en köklü ve en hayırsever ailelerinden biri olan Sabancı Ailesi devreye girmiş ve projenin finansmanının büyük bir bölümünü üstlenerek tamamlanmasını sağlamıştır. Bu nedenle cami, hem Adana halkının ortak arzusunu hem de Sabancı Ailesi’nin hayırseverlik vizyonunu temsil eden, bir birlik ve beraberlik anıtıdır. On yıllık bir inşa sürecinin ardından, 1998 yılında ibadete açılmıştır.

Klasik Ruha Modern Yorum

Mimar Necip Dinç’in eseri olan Sabancı Merkez Camii, geleneksel Osmanlı mimarisinin estetik anlayışını 20. yüzyılın inşaat teknolojisiyle birleştiren Neo-Klasik bir başyapıttır.

Sinan’a ve Sedefkâr’a Saygı Duruşu: Cami, mimari olarak Osmanlı’nın iki zirve eserinin görkemli bir sentezidir.

Selimiye’nin Planı: Yapının merkezi planı, devasa tek kubbesi ve onu destekleyen yarım kubbeleriyle, Mimar Sinan’ın Edirne’deki “ustalık eseri” Selimiye Camii’nin planından ilham alınarak tasarlanmıştır. Bu, iç mekanda bütüncül ve anıtsal bir atmosfer yaratır.

Sultanahmet’in Minareleri: Caminin altı minareli olarak inşa edilmesi, İstanbul’daki Sultanahmet Camii’ne doğrudan bir göndermedir ve yapıya eşsiz bir imparatorluk haşmeti katar.

Rakamlarla Görkem: Caminin boyutları, onun anıtsallığını gözler önüne serer. 32 metre çapındaki ana kubbesi, 54 metre yüksekliğe ulaşır. Dördü 99 metre, ikisi ise 75 metre yüksekliğindeki altı minaresi, gökyüzüne uzanır. Avlusuyla birlikte toplam 28.500 kişilik kapasitesiyle, Orta Doğu’nun en büyük camileri arasında yer alır.

Geleneksel Sanatların Yaşatılması: Caminin içi, Klasik Osmanlı sanatlarının en güzel örnekleriyle bezenmiştir. Ünlü hattat Hüseyin Kutlu tarafından yazılan hat eserleri, İznik çinisi geleneğini yaşatan desenlerle süslü çiniler ve kubbeyi bezeyen göz alıcı kalem işleri, bu modern yapının ruhunun klasik sanatlarla nasıl beslendiğini gösterir.

Adana’nın Yeni Simgesi

Şehrin Tacı: Sabancı Merkez Camii, konumu ve heybetiyle Adana’nın en önemli simgesi ve en çok ziyaret edilen mekanı haline gelmiştir. Özellikle geceleri ışıklandırıldığında, Seyhan Nehri üzerindeki yansımasıyla kartpostallık bir görüntü oluşturur.

Cumhuriyet Dönemi Klasiği: Ankara’daki Kocatepe Camii ile birlikte, Cumhuriyet döneminde inşa edilen Neo-Klasik Osmanlı üslubundaki en önemli ve en başarılı iki anıttan biridir.

Modern Bir Külliye: Sadece bir cami değil, aynı zamanda bünyesinde barındırdığı halka açık klasik ve dijital kütüphane, konferans salonları ve diğer sosyal birimlerle modern bir külliye işlevi görmektedir.

Sabancı Merkez Camii, geçmişin mimari dehasına duyulan saygının, modern imkanlarla nasıl görkemli bir esere dönüşebileceğinin en parlak kanıtıdır. O, Çukurova’nın bereketli topraklarından göğe yükselen bir şükür anıtı ve Adana’nın modern yüzünün en asil simgesidir.