Bir Şehrin Ruhu: Sevilla Ulu Camii’nin Mirası Giralda
İspanya’nın Endülüs bölgesinin kalbi Sevilla’da, portakal ağaçlarının kokusuyla dolu sokakların sonunda, şehrin siluetine ebediyen damgasını vurmuş, zarif ve güçlü bir kule yükselir: Giralda. Bugün Sevilla Katedrali’nin çan kulesi olan bu yapı, aslında bir zamanlar Avrupa’nın en büyük ve en görkemli camilerinden biri olan Sevilla Ulu Camii’nin minaresidir. Muvahhid sanatının zirvesini temsil eden bu eser, sadece bir mimari harika değil; aynı zamanda bir fethin, bir dönüşümün ve iki büyük medeniyetin aynı taşta buluştuğu katmanlı bir tarihin en dokunaklı ve en ikonik tanığıdır.
Bir İmparatorluğun Son Büyük Şaheseri
Giralda’nın öyküsü, 12. yüzyılın sonlarında Kuzey Afrika ve Endülüs’e hükmeden Muvahhidler İmparatorluğu’nun en güçlü dönemine dayanır. İmparatorluğun başkenti Marakeş’teki Kutubiyye Camii’nin inşasının ardından, Sultan Ebu Yakub Yusuf, Endülüs’teki yeni başkenti Sevilla’ya da ona yaraşır bir ulu cami inşa etme emrini verir. 1172’de başlayan cami inşaatının en görkemli parçası olan minarenin yapımına ise 1184’te başlanmış ve halefi Sultan Yakub el-Mansur döneminde, 1198 yılında tamamlanmıştır. Mimar Ahmed Ben Baso’nun eseri olan bu minare, Fas’taki Kutubiyye ve Hassan Kulesi ile birlikte Muvahhid minare sanatının üç “kız kardeşinden” biri olarak kabul edilir ve bu üçlünün en zarif ve en tamamlanmış olanıdır.
Mimaride Zarafet ve Mühendislik Dehası
Giralda, Muvahhid mimarisinin yalın gücünü, Endülüs’ün incelikli süsleme zevkiyle birleştiren bir başyapıttır.
Sebka Panoları ve Tuğla İşçiliği: Minarenin kare planlı gövdesi, pembe-kırmızı tonlarındaki tuğlaların ustaca kullanımıyla inşa edilmiştir. Her bir cephesi, Muvahhid sanatının imzası niteliğindeki “sebka” adı verilen, birbirini kesen eşkenar dörtgenlerden (baklava dilimlerinden) oluşan ağ benzeri panolarla süslenmiştir. Bu geometrik bezemeler, güneş ışığının gün içindeki hareketine göre sürekli değişen bir gölge ve doku oyunu yaratarak, devasa kuleye şaşırtıcı bir hafiflik ve zarafet katar.
Atla Çıkılan Rampa: Giralda’nın en özgün ve en şaşırtıcı özelliklerinden biri, içinde merdiven yerine, zirveye kadar çıkan 35 adet geniş rampa bulunmasıdır. Bu dahiyane mühendislik çözümü, müezzinin ezan okumak için kulenin tepesine atıyla rahatça çıkabilmesi için tasarlanmıştır.
Orijinal Zirve: Minarenin tepesi, bugünkü çan kulesinden çok farklıydı. Dört adet yaldızlı bronz alemle (küre) taçlandırılmış bu zirvenin, güneş ışığında kilometrelerce öteden parladığı ve Sevilla’nın zenginliğinin bir sembolü olduğu söylenir.
Dönüşüm: Minareden Çan Kulesine
1248 yılında Sevilla’nın Kastilya Kralı III. Ferdinand tarafından fethedilmesiyle (Reconquista), şehrin ve ulu caminin kaderi tamamen değişti. Cami, bir katedral olarak kutsandı, ancak o kadar güzel ve heybetliydi ki, minaresi yıkılmaya kıyılamadı ve çan kulesi olarak kullanılmaya başlandı. Ancak en büyük değişiklik, 16. yüzyılda, Rönesans’ın zirve döneminde yaşandı. Mimar Hernán Ruiz, kulenin tepesindeki orijinal Muvahhid bölümünü yıkarak, yerine bugünkü, İtalyan Rönesans stilindeki çok katlı çan kulesini (belfry) ekledi.
Bu eklemenin en tepesine ise, elinde bir bayrak tutan ve rüzgarla dönen, “İnanç”ı simgeleyen devasa bir bronz heykel yerleştirildi. Rüzgar gülü (İspanyolca: veleta) işlevi gören bu heykel, İspanyolca “dönmek” (girar) fiilinden türetilen “El Giraldillo” adını aldı ve zamanla tüm kule bu isimle, yani Giralda olarak anılmaya başlandı.
Sevilla’nın Ruhu
Katmanlı Bir Kimlik: Giralda, alt kısmıyla Endülüs’ün İslam geçmişine, üst kısmıyla ise İspanya’nın Hristiyan kimliğine tanıklık eden, iki medeniyetin tek bir bedende buluştuğu mükemmel bir simgedir.
UNESCO Dünya Mirası: Sevilla Katedrali ve Alkazar Sarayı ile birlikte, şehrin bu eşsiz tarihi ve kültürel katmanını temsil ettiği için UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.
Giralda’ya tırmanıp pencerelerinden Sevilla’ya bakmak, sadece bir manzarayı seyretmek değil; bir imparatorluğun gücünü, bir fethin hüznünü, bir dönüşümün sanatını ve bir şehrin asla kaybolmayan ruhunu aynı anda hissetmektir.
Konum
Sevilla, Endülüs, İspanya
İnşa Yılı
Minare olarak 1184-1198 (Muvahhidler dönemi). Çan kulesi olarak 16. yüzyılda tepesi değiştirilmiştir.
Mimar
Ahmed Ben Baso (minare kısmı). Hernán Ruiz (Rönesans çan kulesi eklemesi).
İlginç Bilgi
Adını, tepesindeki rüzgar gülü işlevi gören ve "İnanç"ı simgeleyen "El Giraldillo" adlı bronz heykelden alır. İçinde merdiven yerine, müezzinin atıyla ezan okumak için zirveye çıkabilmesini sağlayan rampalar bulunur.
Ziyaret Saatleri
Yapı, Sevilla Katedrali'nin bir parçasıdır ve turistik ziyarete açıktır. Ziyaret için katedral bileti alınması gerekmektedir. Ziyaret saatleri ve bilet ücretleri için Sevilla Katedrali'nin resmi web sitesinden güncel bilgileri kontrol etmek önemlidir.