Yeşilırmak’ın Kıyısındaki Firuze Mücevher: Amasya Gök Medrese Camii
Yeşilırmak’ın hayat verdiği, kralların mezarlarını dağlarına oyduğu masalsı şehir Amasya’da, nehrin hemen kenarında, taştan bir anıt gibi yükselen bir yapı bulunur: Gök Medrese Camii. Adını, bir zamanlar eyvanını ve türbesini bir mücevher gibi süsleyen gök mavisi (firuze) çinilerinden alan bu eser, sadece bir cami değil; aynı zamanda bir medrese (okul) ve bir türbeyi (anıt mezar) bünyesinde barındıran çok fonksiyonlu bir Selçuklu kompleksidir. Heybetli taş portalından içeri adım attığınızda, sizi Selçuklu’nun ilim ve sanatla yoğrulmuş dünyasına açılan bir kapı karşılar.
Bir Valinin Şehre Armağanı
Gök Medrese, Anadolu Selçuklu Devleti’nin Moğol (İlhanlı) etkisi altına girdiği bir dönemde, 1266-1267 yıllarında inşa edilmiştir. Yapının banisi, dönemin kudretli Amasya Valisi Seyfeddin Torumtay’dır. Siyasi çalkantıların yaşandığı bu dönemde bile Anadolu’da imar faaliyetlerinin ve sanatın devam ettiğinin en güzel kanıtlarından biri olan bu medrese, Vali Torumtay tarafından hem bir ilim merkezi olması hem de kendisinin ebedi istirahatgâhı olarak hizmet vermesi amacıyla yaptırılmıştır.
Taş, Çini ve Mimarinin Buluşması
Gök Medrese Camii’nin mimarisi, Selçuklu sanatının estetik anlayışını ve fonksiyonelliğini bir araya getiren özellikler taşır.
Heybetli Taçkapı: Yapının ilk göze çarpan unsuru, klasik Selçuklu sanatının tüm gücünü yansıtan anıtsal giriş kapısıdır (taçkapı). Geometrik desenlerden oluşan bordürler, Rumi motifleri ve derin bir mukarnas kavsaraya sahip olan bu kapı, usta bir taş işçiliğinin ürünüdür. Farklı renklerdeki taşların kullanımı, kapıya görsel bir hareketlilik kazandırır.
Medrese, Cami ve Türbe Bir Arada: Yapı, “açık avlulu medrese” plan tipindedir. Ortada üstü açık bir avlu, avlunun etrafında ise talebelerin kaldığı odacıklar (hücreler) yer alır. Avlunun güneyindeki büyük ve görkemli ana eyvan (kemerli niş), aynı zamanda yapının mescidi, yani cami bölümü olarak kullanılmıştır. Girişin hemen solunda ise yapının banisi Torumtay’ın on iki kenarlı bir külahla örtülü anıt mezarı (türbe) bulunur. Bu yapı, üç farklı fonksiyonu tek bir çatı altında ustalıkla birleştirir.
Adını Veren “Gök” Çiniler: Yapıya asıl kimliğini ve ismini veren detay, ana eyvanın içinde ve türbenin duvarlarında hala izleri görülebilen firuze renkli çinilerdir. Bir zamanlar bu mekanları çok daha zengin bir şekilde kapladığı anlaşılan bu “gök mavisi” çiniler, Selçuklu süsleme sanatının ne kadar göz alıcı olduğunun kanıtıdır. Bu çiniler, yapıya hem ruhani bir derinlik hem de saray gibi bir güzellik katar.
Bütünleşik Minare: Yapının cephesiyle bütünleşik, kalın gövdeli ve kısa minaresi, dönemin mimari özelliklerini yansıtan bir başka ilginç detaydır.
Amasya’nın Kültür Mirasındaki Yeri
Çok Fonksiyonlu Bir Külliye: Gök Medrese, Selçuklu döneminde eğitim (medrese), ibadet (cami) ve anma (türbe) fonksiyonlarının bir arada nasıl tasarlandığını gösteren mükemmel bir örnektir.
Selçuklu Sanatının Devamlılığı: İlhanlı döneminde inşa edilmesine rağmen, taçkapısı, planı ve çini süslemeleriyle saf Selçuklu sanat geleneğini devam ettiren önemli bir halkadır.
Şehrin Siluetindeki Yeri: Yeşilırmak kenarındaki konumuyla, Amasya’nın tarihi siluetinin ve kültürel dokusunun ayrılmaz bir parçasıdır.
Çini Sanatının Önemi: Anadolu’da taş mimarinin egemen olduğu bir dönemde, renkli çinilerin bir yapıya ne denli farklı bir karakter ve güzellik katabildiğini gösteren nadide eserlerdendir.
Gök Medrese Camii, heybetli taş duvarlarının ardında sakin bir avlu ve firuze rengi bir sır saklayan, Amasya’nın en değerli mücevherlerinden biridir. Bu yapı, ziyaretçilerini sadece bir ibadethaneye değil, Selçuklu medeniyetinin ilimle, sanatla ve inançla örülmüş zengin dünyasına davet eder.
Konum
Amasya, Türkiye
İnşa Yılı
1266-1267, Amasya Valisi Seyfeddin Torumtay tarafından.
Mimar
Mimarının kim olduğu bilinmemektedir.
İlginç Bilgi
Adını, ana eyvanını ve banisinin türbesini süsleyen göz alıcı "gök" mavisi (firuze) çinilerden alır. Bu çiniler, yapının hem medrese, hem cami, hem de türbe olarak hizmet veren çok fonksiyonlu yapısının en değerli süsleme unsurudur.
Ziyaret Saatleri
Yapı günümüzde cami olarak hizmet vermektedir ve namaz vakitleri dışında ziyarete açıktır. Genellikle 09:00 - 18:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir, ancak saatler mevsime göre değişiklik gösterebilir.